29 Ekim 2008 Çarşamba

Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu: Varan 2


Önceleri bu başlıkla bir yazı daha yayınlamıştım. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu köşemin ilk konuğu Fahriye Evcen hanımkızımızdı. Her fırsatta Türkiye ile Almanya'yı kıyaslayıp Türkleri ve Türkiye'yi aşağılayan buna rağmen Türk dizi ve filmlerinde yer alıp küpünü doldurmasını ikiyüzlülük olarak nitelemiştim. Halen de ardındayım söylediklerimin. Geçenlerde Almanya'da diziler Türkiye'deki kadar insan hayatında yer tutmuyor falan demiş, valla cevap verme hakkım olsa "Biz de kahvaltıya birayla başlamıyoruz" falan demek isterdim. Diyemedim. İçimde ukte kaldı. Özcan Deniz'le birlikte kendilerini Madagaskar'a göndermek istiyorum.

Neyse dağılmayalım. 2. konukla devam edelim. Önceleri çok sevdiğim bir ekran yüzü olan Özge Özberk'ten jet hızıyla nasıl soğuduğumu farkettim birden. Geçenlerde eski bir röportajını buldum. "Recep İvedik'e ihtiyacımız var mıydı" deyivermiş. Ben söyleyim öyle osuruktan bir filme hakikaten ihtiyacımız yoktu. Ancak kendisi de Recep İvedik'ten de kötü olan GORA'da Cem Yılmaz'la başrolü oynamamış mıydı? GORA da en az Recep kadar berbat bir film değil miydi? Hadi onda oynadın devamı AROG için gazetelere dergilere neden "Bu film dünya çapında bir fenomen olacak" diyorsun? O da Recep ve GORA kadar gişe amaçlı abuk sabuk bir film olacağını fragmanından belli etmiyor mu? Madem Recep İvedik bir gişe filmi ve saçma buluyorsun niye gişe filmlerinin en kötülerinde oynuyorsun? diye sormazlar mı adama? Ben sorarım şahsen.

Özge Özberk Çemberimde Gül Oya, Kırık Kanatlar ve 120 gibi dönem projeleriyle bende kazandığı itibarını bir hayli zedeledi son zamanlarda. GORA ve AROG saçmalıkları bir yana, Sinekli Bakkal olsun, Geniş Zamanlar olsun, Yol Arkadaşım olsun birbirinin aynı karakterleri tamamen aynı mimik, tonlama ve jestlerle oynayınca yüzünü eskitiverdi. Yol Arkadaşım'ın 13. bölümünde artık tahammül edemediğimi farkettim. Sürekli tekrarlanan mimikler, sınıfta öğrencilerine okuma parçasını yüksek sesle okuyan çok bilmiş öğretmen misali bozuk ve abartılı vurgu ve tonlamalar sonrasında geliveren başarısız ağlama sahneleri. Ya Irmak Çığ bu işten hiç anlamıyor ya da Özge Özberk oyunculuk açısından belli kalıpların içine girip kendini hapsetmiş, daha ileriye doğru bir adım dahi atamıyor. Yol Arkadaşım'da Derya Artemel ve Goncagül Sunar performans olarak ona tur bindirmeye başladılar.

1 yorum:

ranini dedi ki...

nerelerdesiniz?